24 Aralık 2010 Cuma

..............eylem bir başlangıçtır...............



yerli yersiz konuşmaktansa eylem yapmak en iyi başlangıçlardan biridir..dizi manyaaa olmayalım...:)

3 Aralık 2010 Cuma

.BİR DİZİNİN REYTİNGSEL ANATOMİSİ.


BAŞLANGIÇ:
Proje üretim aşamasındadır..Mevzu bulunur, oluşturulur, geliştirilir.
İLK RÖPORTAJ:
RÖP – Bu ara yeni bir çalışma var mı?
YAZAN- Var, uzun zamandır gerçekleştirmeyi planladığım projeyi yazma aşamasındayım. Çok güzel bir iş olacağı inancındayım..
RÖP – Hayırlı olsun , merakla bekliyoruz..
YAZAN – Teşekkür ederim..
+++++++++++++++
1.AŞAMA :
Proje yazılmıştır ve yapımcı kanal görüşmesi aşamasına gelmiştir..
İKİNCİ RÖPORTAJ :
RÖP – Hayırlı olsun yeni proje varmış?
YAPIM – Evet kanal görüşme aşamasındayız yakında cast çalışmasını bitireceğiz. İddialı olduğumuz bir proje..
RÖP – Merakla bekliyoruz..Hayırlı olsun..
YAPIM – Teşekkür ederim.
+++++++++++++++
2.AŞAMA :
Cast oluşturulur, basın haberdar edilir.
ÜÇÜNCÜ RÖPORTAJ:
RÖP –Yeni projeniz hayırlı olsun..
OYUNCU – Çok teşekkürler..
RÖP – Uzun zamandır ekranlarda yoktunuz. Bu projeye nasıl karar kıldınız.?
OYUNCU – Bir kere çok iyi yazılmış ve tasarlanmış bir proje. Yazarımız zaten kendini kanıtlamış başarılı bir insan, birlikte çalışacak olmamız beni sevindiriyor..
RÖP – Hayırlı olsun..
OYUNCU – Teşekkürler..
+++++++++++++++
3. AŞAMA :
Yönetmen ve ekip belirlenir. Mekanlar bulunur, program çıkar ve çekim başlar..
DÖRDÜNCÜ RÖPORTAJ :
RÖP – Hayırlı olsun.
YÖNETMEN – Sağolun.
RÖP – Bize biraz diziden bahseder misiniz?
YÖNETMEN – Bu zamana kadar yaptığım en iyi iş diyebilirim. Bir kere çok iyi yazılmış bir senaryo..Yapımcımız her konuda bize yardımcı oluyor. Ayrıca iyi bir cast çalışması yaptık. Bu seneye damga vuracak bir iş geliyor..
RÖP – Kolay gelsin, heyecanla bekliyoruz..
+++++++++++++++
4. AŞAMA :
Dizi Televizyon kanalında yayına girer. Ekip toplu halde ve yemekli ortamda birlikte birinci bölümü seyreder..
BEŞİNCİ RÖPORTAJ:
RÖP – Neler diyeceksiniz?
2. OYUNCU – Valla çok mutluyuz. Biz burada bir aile olduk. Sete koşarak geliyorum inanın ki..
1.OYUNCU – Gerçekten sıcak bir aile ortamı içindeyiz. Yapımcımız, yönetmenimiz ve senaristimiz hep birlikte aynı çatı altındayız artık..Sağolsun kanal yöneticilerimizde bu güzel gecemizde bizimle beraber..
KANAL YÖNETİCİSİ - Bu yıla damga vuracağına inandığımız bir proje oldu. Biz kanal olarak böyle bir işe imza atmaktan dolayı mutluyuz..Teşekkür ederiz..
YAPIMCI – Gerçekten iyi bir iş yaptık.
+++++++++++++++
5. AŞAMA:
Ve ilk bölümün reyting sonucu gelir. Durum iç açıcı değildir. ( müzik )
ALTINCI RÖPORTAJ:
RÖP - ……………………………..
YAPIMCI – OYUNCU – YÖNETMEN- K. YÖNETİCİSİ- …………………………..
+++++++++++++++
6. AŞAMA :
Geçen haftalar sonu reytinglerde düzelme olmaz. Dizinin yayın günü değişir..
7.RÖPORTAJ GERÇEKLEŞMEZ :
Röportaj dışı kayıt…
OYUNCU – Abi senaryo kötü yapacak bir şey yok.. Ben en iyi performansımı gösterdim yoksa..
YAPIMCI – Ne gerekiyorsa yaptım. Tonlarca mekan buldum ama nafile ortaya çıkan iş berbat abiciğim, ben ne yapayım..
YAZAR – Olmadı mı olmuyor işte ne yapacaksın. Yazık oldu, güzel projeydi oysa ki..
YÖNETMEN – Bana çok müdahale ettiler kardeşim.. Elimden geleni yaptım oysa ki. Çekmem artık ben bu işi…
SET İŞÇİSİ – Abi dizi biterse paramızı alabilir miyiz?
IŞIKÇI – Valla ben başka işe geçiyorum. Burada bişi olmaz artık. İş kötü zaten, ayrıca şu oyuncuların kapriside sinir bozucu..
SANAT YÖNETMENİ – Ya ben sponsoruma ne diyeceğim, nasıl kaybedersiniz koca masayı..?
+++++++++++++++
SONUÇ :
Dizi biter. Bir aile ortamı dağılır. Ve şu cümle akıllara kazınır. REYTİNG ALAN DİZİ , EN İYİ DİZİDİR……

4 Kasım 2010 Perşembe

.................DİZİ MANYAAA...............


Uzun zamandır yazmadım bir şey, çünkü hayatımızın bir çok doksan dakkasını verdiğimiz işlerden biri ile ilgili yapılacak eylemi takip ediyordum.. Hayatımızda ne çok doksan dakka var biliyor musunuz?.Biliyorsunuz tabi..Mesela maç seyrederken harcadığımız bir doksan dakka var. Maç heyecanlı olunca doksan dakka çok gelmiyor..Mesela bir sinema filminin ortalama metrajı doksan dakkadır. İyi bir filmi izlerken keyifle geçirdiğimiz bir doksan dakka olur genelde bu..Bir tiyatro oyunuda ortalama doksan dakkadır aslında. Yanisi doksan dakka, başlayıp biten bir hikayenin anlatımı için yeterli bir süredir.. Amma velakin başlayıp bitmeyen , yabancının serial dediği bizim dizi dizi inci olarak ele aldığımız dizilere doksan dakka çok kardeşim..İşte bu yüzdendir ki kısa adı SENDER olan uzatması senaryo yazanlar derneği olarak bilinen dernek üyeleri 8 kasım pazartesi günü bir başlangıç eylemi yapacaklar..Nedir bu eylem, ne işe yarayacak, nerede ne yapacaklar diyenlere aşağıda bazı basın organlarında çıkan linkleri copy-paste yapıyorum..Ahanda sizde yapın bakın neymiş görün.. Televizyonunuzu uyku modunda bırakmayın, tadında bırakın ve arada kapatın...

http://medyaradar.com/haber/gundem-52278/senaryo-yazarlari-ayaklandi-yerli-dizi-yersiz-uzun.html

http://www.haberturk.com/medya/haber/568388-senaryo-yazarlari-eylem-hazirliginda

http://www.oyuncuadresi.com/haber/gorunurluk-projesi-6-atolyesi-!

24 Ekim 2010 Pazar

90 DAKİKAYA HAYIR PLATFORMU



TV dizilerinin 90 dakikayı da geçmeye başlaması artık dayanılmaz bir hal almaya başladı…
Araya bir o kadar da reklam girmesiyle bir dizinin süresi 3 saati geçmeye başladı…
Bir gecede 2 dizi olduğunda hesabı artık dizi izlemeyenler yapsın, çünkü izleyenlerin beyni sulandığından bu toplamı yapmaları olası değildir.
“Bir şey düşünme, kafanı başka şeylerle meşgul etme, otur Tv karşısına sana gösterilen dünyaları izle” politikasının başarılı bir uygulamasıdır bu…
İnsan ömrü sabah işiyle akşam Tv karşısında geçiyor, ezkaza boş kalırsa düşünmeye başlar, düşünen kafalara da maazallah zararlı fikirler üşüşür…
Ancak bu durum;
Dizileri yazanlar için bir eziyet…
Dizileri çekenler için ayrı eziyet…
Dizileri izleyenler için apayrı bir eziyet…
Ezel’e eziyet…
Fatmagül’e eziyet…
Öyle bir geçer zaman ki, diyemiyoruz geçmiyor canına yandığımın…
“Bunu bize reva gören Türk Malı mı ?” diyesi geliyor insanın.
Tüm uygar ülkelerde olduğu gibi dizilerin net süresi 45 dakika olmalı diyoruz…
İnsan gibi dizi çekelim, insan gibi izleyelim ki insanca sosyalleşmeye vaktimiz olsun…
90 dakikalık dizilere HAYIR diyelim…

facebook linki ..
http://www.facebook.com/#!/home.php?sk=group_168741843138455¬if_t=group_activity

1 Ekim 2010 Cuma

BURÇLARA GÖRE BU AY SEYREDİLECEKPROGRAMLAR



KOÇ: Sevgili koç ekim ayının ilk evresinde daha çok eğlenceye yönelik izlenceler senin için uygun olacak. Bunun için öğlenleri İzdivaç, akşamları da disko kralını tavsiye ederiz..Ekim ayının ikinci evresinde ise daha çok ciddi konularda düşünmeye başlayacaksın, bundan dolayı Yaprak dökümü ve Fatmagül’ün suçu ne tam senlik bir izlence olacaktır
BOĞA: Boğalar bu ay yükselen yıldızınız sizi parlatıyor, ayın 1 ve 16’sı arasında Yerden Yüksek ve Yüksel Altuğ ile medyatik’i izleyebilirsin… Ayın sonlarına doğru ise Çocuklar duymasın ve Arka sokaklar senin dizilerin olacak..

İKİZLER : Yine kararsız bir ay geçiriyorsunuz.Ne yapsam, nereye gitsem, ne seyretsem sorularını hep soracağınız bir dönem..Bu yüzden size seçim sansınız olacağı programları öneriyoruz.. mesela kelimenin gücü, mesela var mısın yok musun, mesela passaparola..Seç beğen seyret, hem de istediğin sorudan başla…

YENGEÇ: Sevgili yengeç yine duygusal bir dönemdesin bu ay öyle bir geçer zaman ki’nin hiç bir bölümünü kaçırma. Gündüz kuşağında ise tekrar bölümleri tekrar tekrar yayınlanan tüm eski diziler senin favorin bu ay..

ASLAN: Ve işte gücün temsilcisi sevgili aslan. Kariyerinizdeki gelişim hiç durmadan sürüyor. Sizi deli eden şeylerden uzak durmak için Deli saraylı ve Ezel’i tekrarlara kalmadan izlemenizi tavsiye ediyoruz. Gündüz kuşağında ise tematik kanallar tam senlik bir izlence..

BAŞAK: Ve titiz başak Ekim ayı senin ayın. Temiz bir ekran istiyorsun bunun içinde kirlenmemiş yeni dizi ve programlara paye veriyorsun.. Küçük sırlar ve Kavak yelleri gençlik ateşiyle senin dizilerin olacak bu ay..Biri yeni, öteki yenilenmiş haliyle ekranlarda zaten…

TERAZİ: Teraziler Ekim ayı sizin ayınız. Bu ay reytingi yüksek dizilerin hepsi sizin diziniz. Seç beğen izle, tercih hakkı sizin sevgili terazi… Sana en iyi tavsiye Spartakus..

AKREP : Ve akrep bu ay merkür’ün etkisinde kalmaya devam ediyor..Etkilerden sıyrılmanın en iyi yolu Yahşi cazibeye takılman ve ardından Hanımın çiftliğinde hayal kurmandır. Gece uykusuzluk çekebilirsin bunun için 5 N 1 K’nın tekrarı senlik olabilir…

YAY : Sevgili yay enerji dolu bir aya daha giriyorsunuz.. Enerjinizi dengelemek için sakin programlara ihtiyacınız var. Saba tümerle bu gece , Akasya durağı ve papatyam seni sakinleştirecektir.. Ayın son evresine kadar bu enerji dolu haliniz devam edecek. İşteki kariyeriniz yükseliyor..

OĞLAK: Deli dolu oğlak Ekim ayı senin için dengesiz geçecek. Bu yüzden nikahta keramet var senin için iyi bir izlence gibi görünse de Kılıç günü’ne de ilgi duyabilirsin..Aslında Behzat Ç. İle daha çok ilgilenebilirsin..Valla sen daha iyi bilirsin sanki. Ben bir şey diyemeyeceğim…

KOVA: Ve dahi kova insanı güzel insan bu ay ekranlar senin. Sıkıntılı bir ay geçireceksin ve gözünü ekranlardan ayıramayacaksın. Mad men ile başlayan dizi serüvenin Türkan ile devam edecek. Türkan ile devam ederken Geniş aileye dalacaksın sonra bakacaksın ki Yorum farkı’nı dizi diye seyretmeye başlamışsın. Hoppala sonrada bi bakacaksın ki Çakıl taşları senin için haber programı olmuş.. Neyse olur böyle şeyler…

BALIK: Duygusal balık insanı, ekranlar bu ay sana yenilik vaat ediyor. Sen sen ol Telegol’den şaşma ve peşinden de bizden kaçmaz seni sana anlatacak…

26 Eylül 2010 Pazar

TOPHANE’DEKİ GALERİ BASKININA DAİR KARAKTERLERİN FİKİRLERİ..



Bu hafta televizyonda herkes Tophane’deki galerilere saldırıları konuştu, bende oturdum izledim. Herkesinde bir fikri var kardeşim. Peki bu dizilerdeki karakterler bu olaya nasıl bakıyor?.. Çok mu merak ettiniz?. Ahanda…

POLAT ALEMDAR: Bence olaya derin bir açıdan bakmak lazım. Orası kendi halinde bir mahalle ve bu mahallede salyangoz satmak olmaz. Böylece bu salyangoz galerileri rahatsızlık vermiştir ve olaylar oluvermiştir. İçki iyi bir şey değil, onu bilir onu söylerim.

DELİ SARAYLI : Tarih tekerrür ediyor, işgal kuvvetlerine karşı verilen mücadele saygıdeğer bir mücadeleydi.. Şimdi galerilerde extramücadele veriliyor. Büyük resmi iyi görmek lazım. Picasso’ya Nazi subayları bu resim sizin eseriniz mi diye sormuşlar, oda hayır sizin eseriniz demiş. Bende başka bir şey demiyorum…

FATMAGÜL: Eee, benim suçum neydi peki. O güruh galerilere saldırırken benim üzerimden niye geçti?. Hayatımda makyaj yapmadım, boya kullanmadım. Neydi benim suçum peki. Mağdurum bende, şikayetçiyim..

TAŞ FIRIN HALUK: Birde millet resimden anlamıyor derler. Bakın görün işte akın akın galerilere koşmuşlar. İzdihamdan olur böyle şeyler ne var yani..?

CAZİBE : Çok yahşidir özüm, şaşkındır gözüm. Neylemişlerki o resimleri sonra?.

RAMİZ DAYI : Sen bir resmin hangi ilham alınarak, hangi tuvale, hangi fırça darbesiyle yapıldığını biliyor musun yeğen.. Olmaz böyle değil mi? Aldığın darbe ile göreceğin resim canının acıtmayacak, eğer darbe almaya devam ediyorsan fırçanı daha çok sallayacaksın tuvale. Yani yeğen resimdeki renkleri iyi seçeceksin..

ADANALI : Abooov. Olay olurkene polis neredeymiş?

ERMAN KUZU : Bizde abiyemle resim almıştık galeriden, Abiye sakardır biraz geri geri resme bakarken vitrin camını kırdıydı bigün. Hiç unutmam o günü, güldüydük çok…

21 Eylül 2010 Salı

Bana izlediğin programı söyle sana kim olduğunu söyleyeyim….


KURTLAR VADİSİ PUSU: İçine kapanık birisin aslında ama bunu belli etmemek gibi bir çaban var. Pusuda seni bekleyen her türlü tehlikeye karşı durmak için çabalıyorsun. Unutma ki kontrolsüz güç güç değildir.

ÖYLE BİR GEÇER ZAMAN Kİ: Geçmişe özlem duyuyorsun, çocukluğun gözünün önünden gitmiyor. Her gün Ah o eski günler ne güzeldi demekten kendini alamıyorsun.. Canın leblebi tozu, kızamık şekeri, macun çekiyor. Tramvay’a binip pera’da gezmek istiyorsun. Ama bunların hepsi geçmişte kaldı unutma geçmiş geçmiştir, gelecek şimdiki zamandan sonradır…

YAHŞİ CAZİBE: Kendine yabancısın aslında. Uluslararası ilişkilere girmek ve yurtdışına gitmek gibi bir eğilimin var. Sana cazip gelen bu gavur yapıyor abi duygusundan kurtulman lazım.. Arada bir kılıç gününü de izle sana tavsiye…

ÇOCUKLAR DUYMASIN : Zaman ne kadar geçerse geçsin,hep bir şeyler saklıyorsun.. Oysaki daha açık ve rahat olmalısın, gizlin saklın olmamalı..O duymasın bu duymasın nereye kadar, ha sorarım sana nereye kadar…?

5 N 1 K: Canın çok sıkılıyor ne yapsam diye bunaldığın zamanlar çok oluyor. Oradan buradan ne oluyor diye merak ediyorsun.. Bunun çözümünü aramaktan vazgeç, her şeyi de bilemezsin ki be kardeşim…

TADI DAMAĞIMDA: Bu ara midene çok düşkünsün. Ama unutma insanın gözü doyarsa karnın doyar diye bir şey yok..Bu tam tersi karnı dosyada insanın gözü doymaz..Seyret ama dengeli beslen…

DELİ SARAYLI: Tarihe merak duyuyorsun ama sıkıcı tarih kitabı okur gibi öğrenmek istemiyorsun tarihi, bu yüzden eğlenceli olsun istiyorsun. İşte bu yüzden tarih bilgin ekrandan gelişiyor… Ama unutma birçok dizide olayların gerçekle ilgisi yoktur ibaresi var. Her şeyi ciddiye alma istersen…

ANA HABER BÜLTENİ : Magazini çok seviyorsun belli ki , sana bişi demiyorum..

MANYAAA’N NOTU : Söyle izlediğini , yorumlayayım derdini…

3 Eylül 2010 Cuma

YENİ YAYIN DÖNEMİ


Efenim yeni yayın dönemi başladı artık eh bende şöyle bir kendimi yayıp ekran karşısına geçmeye başladım. Lakin dikkatimi cezbetti ki, gerçekten yeni yayın dönem olmuş.. Ne demek mi istedim? Açıklayayım cancağzım.. Yeni başlayan dizilere göz atınca fark ettim ki, çoğu dönem işi..Geçmiş dönem zamanlı işler anlayacağınız. Zaten ne varsa geçmişte var derler. Hanidir duyarız…Ah, ah eskiden böyle miydi, eskiden şöyle miydi, eskiden paraya para derdik, eskiden insanlar birbirleriyle konuşurlardı, eskiden bayramlar bir başkaydı vesaire, vesaire.. Ha birde derler ki eskiye rağbet olsa bit pazarına Nur yağardı diye.. Sanırım artık nur yağma dönemi başladı..Neymiş efenim yeni dönem işleri..Bakalım, bakalım… Deli Saraylı son osmanlı yakın cumhuriyet başlangıcı dönemi işi.. Öyle bir Geçer zaman ki, en yakın zaman dilimi 70'li yıllar dönemi…Türkan, Türkan Saylan’ın hayat hikayesini anlatan dizi dönem itibariyle geçmiş zaman işte…Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali’nin anadolu insanını anlattığı 1937 yılında yazılmış romanın uyarlaması….Huzur Tanpınar’ın eseri yakında dizi olacak…Fatmagül’ün suçu ne?..Vedat Türkali’nin eseri,eskiden çekilmiş bir türk filmi yeniden çekiliyor… Daha da var duyduklarım arasında. Eh maşallah diyelim..Birde çıkıp yeni diye başına ibare koyuyorlar. Buradan çıkardığımız sonuç nedir efenim, ne varsa eskide var. Hakkaten öyle, ben o eski güzel günleri özlüyorum efenim. Bonanza’yı özlüyorum, Tatlı sert’i özlüyorum, ayı yogi ile akıllı bıdık’ı özlüyorum, küçük ev’i özlüyorum,bizimkileri özlüyorum.. Hadi bakalım kısmetse yakında başımıza Nur yağacak…

Dip not : Ben eskidende manyaaaktım zaten…

27 Ağustos 2010 Cuma

YAYIN ÖNCESİ DİYALOGLAR


Yapımcı ve senarist
Yapımcı – Gel kardeşim geç şöyle otur.. Çay kaave..
Senarist – Çay alayım.. Açık olursa sevinirim.
Yapımcı – Bizde kapalı bişi yok zaten, hep ve her zaman açığız Allamıza bin şükür. (Diafona) Bize iki çay, biri açık olsun.. (senarist’e) Eee, tekrar hoş geldin.
Senarist- Hoş bulduk.
Yapımcı- Evet açık açık konuşalım. Nedir şimdi projeniz.?
Senarist çantasından dosyayı çıkarır, yapımcıya uzatır.
Senarist- Buyrun tüm açıklamalarıyla hepsini yazdım. Ayrıca iki bölüm senaryoda yazılmış durumda. Ve ek olarak Cv’imi sunuyorum.
Yapımcı – (senaryoya bakar,karıştırır.) Evet 95 sayfa yazmışız güzel. Zaten en az 90 dakka istiyor kanallar.. Eeee..
Senarist – Eee derken?
Yapımcı – Üç kelime ile projeyi anlatsan.
Senarist – Nasıl yani üç kelime..?
Yapımcı – Yani iddian ne projenle ilgili. Ne anlatıyorsun?
Senarist – Üç kelime ile diziyi özetlersek şöyle diyebilirim. Çok güzel proje..
Yapımcı – Başka?
Senarist- Yani bence öyle, ama sizde okursanız benimle aynı fikirde olabilirsiniz.
Yapımcı – Zaten meselemiz o aynı fikirde olup beraber güzel işler yapmak.
Senarist – İsterseniz siz projeyi okuyun, sonra üzerinde konuşalım. Talep ettiğiniz şeyler varsa bakalım..
Yapımcı – Tek başına mı yazıyorsun peki?
Senarist – Yok ekibim var..
Yapımcı – Çok güzel, zaten bu ekip işi kardeşim..E tamam ben projeyi bir okuyayım madem sonra yine görüşürüz…
Senarist – Avans verecektiniz?
Yapımcı – Ne için?
Senarist – Proje için..
Yapımcı – Avans..
Senarist – Evet..
Yapımcı – Şöyle yapalım en iyisi. Sen bana iki gün avans ver, ben projeyi okuyayım..
Senarist – Tamam..Ha unutmadan bu da projenin noter tasdik numarası..
Yapımcı – Çalmayın diyorsun yani..
Senarist- Yok estağfurullah..
Yapımcı – Şaka yaptım ya..İyi etmişsin, böyle lazım, kimin ne yaptığı belli olmuyor çoğu zaman…
Senarist – O zaman siz okuduktan sonra üzerine konuşuruz.
Yapımcı – Tabi ki..Kolay gelsin, hayırlı yazmalar size..
Senarist çıkar. Yapımcı diafona.
Yapımcı – Diğer senarist’i gönder..
Diğer senarist içeri girer.
Yapımcı – Hoş geldin diğer senarist arkadaşım..
Diğer senarist – Hoş bulduk..
Yapımcı – Hadi bakalım üç kelime ile projeyi anlat bana?
Diğer senarist – Nasıl yani?
Yapımcı – Üç kelime şartımız var. İki kelime ile olmaz.. Anlat bakalım.
Diğer senarist – Siz senaryoyu okusanız?
Yapımcı – Okuyacak o kadar çok şey var ki hocam.
Diğer senarist yerinden kalkar.
Yapımcı – Hayırdır , nere?
Diğer senarist – Başka bir yapımcı ile görüşmem vardı. Oraya geç kalmayayım..
Yapımcı – Çok ayıp, bi okumadık diye mi yapıyorsun bunu? İyi git, olmadı ben yazarım ne olacak sanki...
Diğer senarist çıkar.
Yapımcı – Para benim keyif benim, sizle mi uğraşacağım lan.. (Diafona) Bana bir kağıt kalem getir senaryo yazacağım…

15 Ağustos 2010 Pazar

REKLAM MANYAAA


Şampuan reklamı…

Kız ıslanmış ve elinde direksiyonla gelir.
Adam : arabam nerede.
Kız : gölde..
Adam : neeeeeee….
…………..
Kadın adamın yanına gelir..
Kadın : Kızım nerede?
Adam : gölde..
Kadın : neeeeeee…
…………………
Baba adamın yanına gelir.
Baba : kızım ve karım nerede?
Adam : gölde.
Baba : anlamadım.
Adam : gölde..
Baba : neeeeeee…
………..
Adam hakim karşısında.
Hakim : kız ,annesi ve babası nerede?
Adam : gölde..
Hakim : ah be oğlum, bir şampuan alıp duş alaydın ya..
Adam : aaaaa, hiç aklıma gelmedi…Tüh..

NOT : reklamlar devam edecek….

13 Ağustos 2010 Cuma

----RTÜK TRÜKLERİ-----


RADYO ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), “Türk Malı”nda Abiye ve Erman Kuzu’nun yanlış kullandığı 81 kelime nedeniyle diziyi yayınlayan kanaldan savunma istedi. RTÜK, kanalın vereceği savunmayı değerlendirecek, savunma yeterli bulunmazsa kanala program durdurma cezası verilebilecek. RTÜK’ün bu hamlesi, televizyon dünyasında yeni bir tartışma başlattı.(tvm HA HA HA.)
Bu haberin getirdiği sonuç ise tamamen böyle olacak.İşte size yeni metni ile türkün malı rtük…Hemide tamamen TÜRKÇE

SAHNE 1 EV İÇ/GÜN

Abiye elinde fikstür ile gelir.
ABİYE – Erman bu ney?
ERMAN – O ney değil abiyem fikstür..
ABİYE- Fikstür kim Erman.?
ERMAN – Turkcell süper lig var ya Abiye..
ABİYE – Var mı?
ERMAN – He var. İşte o süper ligin futbol maçlarının hafta hafta oynama listesi..
Abiye anlamsız bakar.
ERMAN – Futbol oyunu işte abiye..
ABİYE- Tamam Erman o kadarını anladık heral..

SAHNE 2 MUTFAK İÇ/GÜN

Yarcan ve çocuklar
fısıldaşarak konuşmaktadırlar.
YARCAN – Anladınız değil mi?
KIZ – Tam değil.
YARCAN – Bak şimdi ben pizzacıda çalışıyorum ya.
KIZ – Evet.
YARCAN – Hah işte sen scooter’ınla oraya geleceksin bugün
KIZ- Eee, ne yapacağım?
YARCAN – Bekleyeceksin müşteri gibi, ben sana işaret ettikten sonra benden pizza siparişi vereceksin.
KIZ – ice tea de isterim ama.
YARCAN – Tamam be kızım aysti’nide veririz..Sonra ben sana siparişini getireceğim ve senin masa kenarına bıraktığın scooter’ine basıp düşeceğim.
KIZ – Ay bişi olmasın sonra.
YARCAN – Olmaz merak etme.Böylece ayağım burkulacağı için doktor izni alacağım.Tamam mı?
KIZ – Vay be süpermiş.

SAHNE 3 EV ÖNÜ DIŞ/GÜN

Kapı önünde film ekibi vardır.
Prodüksiyon görevlisi zili çalar.
Abiye kapıyı açar.
ABİYE – Ne vardı kime baktınız?
GÖREVLİ- İyi günler hanımefendi. Ben line prodüctions’tan geliyorum.
Erman kapıya gelir.
ERMAN – Ne oluyor abiye kim bu adamlar.?
ABİYE – Ay tanımıyorum Erman ben ne bileyim.
ERMAN – Kimsiniz kardeşim?
GÖREVLİ – Layn prodüksiyondan geliyoruz efendim..
ERMAN – Ne diyon layn, layn ne diyon sen? Prodoksifon da ne?
GÖREVLİ – Prodüksiyon efendim. Film işi bizimki..
ERMAN – Layn ne film çeviriyonuz layn. Ne istiyonuz.?
GÖREVLİ- Acaba çekim için evinizin önünü kullanabilir miyiz diye soracaktık.
ABİYE – Ne çekiyorsunuz ki?
GÖREVLİ – Sinema filmi.
ABİYE – Öyle mi nasıl film?
GÖREVLİ – Aksiyon filmi efendim.Rejisörümüz sizin evin önünde çekmek istedi müsaade ederseniz.
ABİYE – Ay çeksinler Erman.
ERMAN – Canım bizde öküz değiliz insan gibi istenince neden olmasın. Çekin bakalım..
Görevli yanındakine .
GÖREVLİ – Tamam izin aldık.
ASİSTAN – Wow, süper oldu bu..

NOT : Her şey tamamen renkli-Türkçe. Ama en renkli Türkçemiz rtük’ün bizatihi kendisi…Üstü çizili öz Türkçe kelimeler özenle senaryoya yerleştirilmiştir… Manyakmıyım bende neyim, nelerle uğraşıyorum…(tvm hı hı hı)

4 Ağustos 2010 Çarşamba

….Yeni başlayacak dizilere bakış….


KERİZ
Yeni bir dizi keriz. Dizinin ana kahramanı hayatını ailesi ve çocuklarına adamış bir babanın hikayesini anlatmakta..Kriz ortamında yine kerizlenen Kerami ekonomiden anlayan bir arkadaşını dinleyerek elinde ki tüm parayı (bin lira) dolara yatırır.. Arkadaşı ona, “Ben bu işlerden iyi anlarım, dolar yakında 2 lira olacak.. Bence elinde ne varsa dolara yatır” der. Kerami.. “Ulan o kadar kriz atlattık bir kere bile şu krizden karlı çıkamadık anasını satayım” diye içinden geçirir. Bundan sonra şöyle bir iç geçirir ve arkadaşının öngörüsüne güvenerek tüm parasıyla Dolar alır..Karışı Atiye’nin bu duruma gözleri dolar. Çünkü eri, erkeği ailesi için sonunda bir yatırım yapıyordur. Lakin dolar dalgalanmaya ve herkesle dalga geçmeye devam etmektedir.. Bu dalgalanmada Kerami ve ailesi dalgalanıp durulmaz, yeni krizin eşiğinde kerizlenmeye devam ederler. Dolar düşer gibi olur, böyle olunca bir panik havası yaşanır. Kerami’nin ekonomiden anlayan arkadaşı “Sat abi. Daha da düşecek gibi görünüyor” der. Kerami nasıl satayım yahu, aldığımın altına indi. “Daha da inecek abi, zararın neresinden dönersen kardır. Elindeki Doları sat Euro’ya yatırım yap” Kerami ekonomist arkadaşının tavsiyesi ile almış olduğu doları zararına satar. Elinde kalan 80 lira ile Euro alır. Bu ekonomik dalgalanma sırasında Kerami kafasını düşüp çıkan dolar ve Euroya kafayı takar. Kerami’nin bu halini gören işyerindeki müdürü de Kerami’ye kafayı takar. Müdürü ona “Bu aralar çok dalgınsın Kerami, senden istediğim işi dün bitirecektin. Hani nerde?” Kerami müdürüne mahcup ifade ile bakar ve bir şey söyleyemez. O sırada Dolar ekonomik dalgalanma ile yükselmeye başlar. Euro’da ise bir hareket yoktur. Kerami Euro’ya kızar, ondan bir hareket bekler. Ama beklenen olmaz ve bu ekonomik dalgalanma sonucu Dolar ve Euro birlikte düşmeye başlar. Kerami’nin bu durumda suratı iyice düşer…Gece ailece yenen yemekte Atiye Euro’nun durumunu sorar. Kerami derin bir of çeker…Açık olan televizyonda ekonomist konukların yer aldığı küresel kriz adlı program vardır. Kerami bin lira yatırdığı döviz’in 55 liraya inmiş olmasının getirdiği sıkıntı ile, ekonomistleri dinlemeye koyulur. Çok deneyimli, dünya bankası çalışanı bir ekonomist aynen şunu der. “ bu ara dövize yatırım yapılmaması gereken tek şey, bana sorarsanız gayri menkul alın” der.. Kerami bundan gayri yapacak bir şey bulamaz ve elinde kalan ve 55 lira eden Eurosu ile bu krizin bir kerizi olarak hayatına eksi 45 ile devam eder…
Kriz devam ettikçe dizi en heyecanlı bölümlerle devam edecek gibi görünüyor. Hayırlı seyirler. Bu diziyi teğet geçmeyin izleyin…

3 Ağustos 2010 Salı

TEMMUZ AYI RATİNG SIRALAMASI




HEDEF KITLE
TOTAL / AB


S NO PROGRAM ADI KANAL SURE(R) AMR % SHR %
1 Full metal jacket (Y.S)Kanal Ü 0:43:20 5,43% 22,69%
2 Monk (Y.D) Fix 1:49:20 3,73% 16,00%
3 Anadolu medeniyetleri Kanal V 1:43:07 3,26% 14,34%
(Belgesel)
4 Oğlum adam olacak Vrt 1:31:35 3,16% 14,91%
5 Edebiyat ve Tarih TTK 1:52:36 3,02% 13,41%
6 Bilgi yarışması Vrt 1:57:14 2,87% 11,86%
7 Yol (T.S) Kanal G 1:27:04 2,56% 20,26%
8 Potemkin zırhlısı ARTTV 0:31:35 2,39% 15,30%
9 Klasik müzik konseri TTK 0:30:48 2,38% 15,17%
10 Eğitim şart KANAL F 1:27:13 2,34% 18,14%
11 1900 (Y.S) TTK 1:32:09 2,24% 16,98%
12 Kültür – sanat Kanal G 0:52:10 2,18% 17,07%
13 Keçenin Teri (Belgesel) Vrt 0:39:04 2,08% 13,44%
14 Hava durumu STRV 1:23:18 1,97% 12,42%
15 Trafik eğitimi STRV 1:16:17 1,91% 15,05%
16 Dünya kupası (Satranç) KANAL F 70:16:48 1,87% 11,19%
17 Düşler ülkesi (Y.S) Kanal Ü 1:30:38 1,86% 8,45%
18 Ajans haberleri STRV 0:26:20 1,84% 11,77%
19 Bütçe görüşmeleri Meclis TV 0:41:21 1,83% 13,48%
20 Sinemalarda Bu hafta STRV 1:26:49 1,82% 14,76%

31 Temmuz 2010 Cumartesi

TELEVİZYON TESTİ


1.Bir dizide oyuncu olmak için ne gereklidir?
a)Yetenekli olmak b) Yeteneksiz olmak c) Tanıdık olmak d) Şarkıcı olmak

2.Sunucu nasıl olmalıdır?
a) Güzel Türkçe kullanmalıdır. b) Güzel olmalıdır. c) Ciddi olmalıdır. d) Hepsi.

3. Yönetmen kimdir?
a) Yapımcının istediğini yapan. b) Eğitimli olan c) Dizi koordinatörüdür. d) Monitöre bakan kişidir.

4. Yapımcı kimdir?
a) Parası olan kişidir. b) Cevapsız arama c) Çok masraf ettim ama daha iyi şeyler yapacağız diyen kişidir. d) Oyunculuk yeteneği gelişmiş kişidir.

5. Senarist kimdir?
a) Yazan b) Sürekli yazan c) Rating kötü gelince sorumlu olan d) İki cümle ile proje anlatabilen.

6.Proje danışmanı kimdir?
a) yan masada oturan kişi. b) Burası olmaz diyen kişi c) Öyle olur diyen kişi
d) Hımm diyen kişi..

7. Program müdürü kimdir?
a) Müdürdür b) Müdür müdürmüdür c) Gümüldür d) Hepsi

8. Stajyer kimdir?
a) Parasız çalışan eleman b) Markete gönderilen kişi c) Öğrenmeye meyilli kişi
d) Öğrenmemeye meyilli kişi.

9. Magazin muhabiri ne iş yapar?
a) Pusuya yatar b) Gereksiz tüm soruları sorar. c) Gazeteci olduğunu söyler.
d) Gereksiz her şeyi merak eder..

10. Televizyon ünlüsü kimdir?
a) Ekranda oldukça ünlü olan kişi b) Unvanı ünlü olan kişi. c) Ertesi gün ratinglere bakan kişi. d) Güneş gözlüğünü sık takan kişi..

11. 75 milyon şu an bizi izliyor demek ne anlama gelir?
a) 75 milyon şu an hiç bir iş yapmıyor demektir. b) 75 milyonda aynı düşünüyor demektir. c) 75 milyon üretmiyor demektir. d) Hepsi.

YANITLAR : e) HEPSİ

29 Temmuz 2010 Perşembe

TELEVİZYON TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ (T.T.S)



(kaldığı yerden devam)

OYUNCU KOÇU : Oyuncu olmayanları oynattırmaya çalışan zat
YARIŞMA PROGRAMI : Televizyon piyangosu
BANKA REKLAMI : Para yatırana güleryüzlü hizmet..
TELEVİZYON FİLMİ : Diziden 5 dakika uzun olan film
ANCORMAN : Bildiğiniz haber sunucusu
TEMATİK KANAL : Rating derdi olmayan kanal
YEREL KANAL : Mahalleden arkadaşlar.
TALK SHOW : Bir masa, üçlü koltuk
ŞAKA PROGRAMLARI : Sonunda gülerek el sallayan salaklar
MAÇ YAYINI : Paralı spor gösterisi
TELEVİZYON MUHABİRİ : Elinde mikrofon sokakta dolaşan kişi
KAMERAMAN : Omuzu geniş insan
KJ OPERATÖRÜ : 10 parmak daktilo..
PROGRAM MÜDÜRÜ : Masa başı onaylayıcı
DİGİTAL PLATFORM : Maçlardan mahrum ediciler
SPOR KANALI : 4-4-2
SENARYO GRUBU: Yazsak yazsak bu hafta ne yazsak
MÜZİK KANALI : Parası olanın klip yayınlattığı yer
TELEVİZYON ÖDÜLLERİ : Herkese bişi verelim bari..
----devam edebilir----

27 Temmuz 2010 Salı

YAZ DÖNEMİ EKRANI


Televizyon yayın döneminin en sıcak zamanı yaz dönemi, sıcak çünkü niye ratingler düşük.Rating düşük olunca ne oluyor. Kalite düşüyor.Kalite ne? Yüksek rating kalite demek.Çünkü neden? Ekranda ratingi iyi olan iş iyidir de ondan. Yayınlanan işler arasındaki kavgada en çok söylenen söz, “sen benim ratingim kaç biliyor musun?” oluyor hep.. O zaman şöyle bir göz atalım yaz dönemi ekranına…
HER DİZİNİN TEKRARI : Kış sezonu yayınlanmış olup yazın tatile çıkan diziler. Yine de tam anlatamadık galiba diye düşünerek yazın tekrar tekrar yayınlanmaktadırlar. Ve tabi yine yaz oranlarında yüksek rating almaktadırlar.Bundan anlaşılacağı üzere tekrar tekrar yayınlamakta bir sakınca yoktur. (Eskiler kafasına vura vura anlatmak lazım derlerdi..)
YAZ DİZİLERİ : Yaz dizileri diye başlayan rating alınca yürü ya kulum diyerek sezona devam eden diziler..Bu dizilerin genel ağırlığı nedendir bilinmez komedi ya da gençlik dizileri oluyor..Demek ki gençlik ve komedi televizyonların yaz aşkı…
YAZ EĞLENCESİ : Eğlence programları altında ise genelde sahilde bir yerde kurulmuş açık hava stüdyolarında gerçekleşen şarkılı , türkülü, konuklu konser olmaktadır. Tatildeyim ama boş durmayayım çalışayım diyen tanınmış şarkıcıların yaptıkları televizyon programı türü. Beleşe konser izlemek gibi bişi oluyor işte…
EVLİLİK PROGRAMLARI : Kışın sünnet yazın deniz misali, kış sezonu çöpçatanlık yapan programlar, yazın düğün yapıyor.. Sonra yapılabilecek programlar ise kesin şöyle olacak..Çocukların doğumu, büyümesi okula gidişi ve tabi evlenme çağına gelince yine izdivaç programlarına katılması.. Bu gelenek böyle aileden herkese geçecek…
YARIŞMA PROGRAMLARI : Yazın nedense daha çok artar bu yarışma programları. Boşluk doldurma diye bir yarışma vardır bilir misiniz?. Hah işte onun gibi oluyor bu yarışmalarda. Yaz ekranında nerede boşluk varsa koyuyorlar yarışmayı, al gözüm yarış işte…
MAGAZİN PROGRAMLARI : Televizyon var olduğu sürece hayatta bitmeyecek yegane programlardan biri..Eskiden zenginin malı züğürdün çenesini yorardı, epey uzun zamandır gözünü yormaya devam ediyor. Ve tabi yazın en ideal program türü bunlar. Yaz aşkları, yaz şarkıları, yaz babam yaz halleri..

26 Temmuz 2010 Pazartesi

TELEVİZYON TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ (T.T.S)



SUNUCU : Promterde yazan her şeyi okuyan kişi
PROMTER : Kayan yazı dizisi
YAPIMCI : Para isteme benden soğurum senden.
YÖNETMEN : Komut verici. Başla-kestik-bi daaa…
OYUNCU : Jenerikte adı ilk yazılan kimseler silsilesi..
YARDIMCI OYUNCU : Jenerikte adı sonra yazılan kimseler silsilesi.
FİGÜRAN : Jenerikte adı yazılmayan kimseler silsilesi.
SENARİST : Rating kötü gelince yazdıkları olmamış kişiler topluluğu.
RATİNG : Ne olduğu anlaşılmamış değerlendirme ölçümü..
CAST DİREKTÖRÜ : Senaryodaki mesleğe göre tip seçen kimse..
CAST AJANSI : Merhaba sizi tanıyabilir miyiz?
PRİME TİME : Haber sonrası kuşağı, daha çok gökkuşağı..
ANA HABER BÜLTENİ: İlk dakikaları önemli, son dakikaları önemsiz haber paketi.
SPOR PROGRAMLARI: Herkesin ağzına geleni söylediği masa başı geyik muhabbeti…
CANLI BAĞLANTI : Kesilmezse anında haber gibi bişi…
RESİM SEÇİCİ : Yönetmenin direktifiyle düğmeye basan kişi…
KOSTÜM SORUMLUSU : Sponsoru olan başarılı kişi…
SANAT YÖNETMENİ : Daha çok sponsoru olan çok başarılı kişi…
MAKYÖZ : Kreatif boyacı
REKLAMLAR : Bu alemin kralı…
YAYIN YÖNETMENİ : Karar mercii
SESÇİ : Mikrofon taşıyan, her şeyi duyan kişiler topluluğu..
MONTAJCI : Kesip biçici…
PRODÜKSİYON SORUMLUSU : Parası ve arabası olan kişi..
GENEL KOORDİNATÖR : Her şeye karışan hiç bir sorumluluğu olmayan kişi..
YARDIMCI YÖNETMEN : Yönetmen olma sırası bekleyen kişiler topluluğu..
REJİ GRUBU : Herkesin şikayetçi olduğu topluluk..
GÖRÜNTÜ YÖNETMENİ : Kamera sürücüsü, kadraja alıcı..
IŞIK ŞEFİ : Aydınlatma yöneticisi.
PROJE TASARIM : Mal benim diyen kişinin ünvanı..
SİTCOM : Komiklik meydanı…
POST PROTUCTİON : Montajcının yanında oturan kişi..
SABAH KUŞAĞI : Hafif kahvaltı..
MAGAZİN PROGRAMI : Sizi biz yarattık diyenler topluluğu..
TELEVİZYON GAZETECİLİĞİ : Kim, kiminle, nerede?
BELGESEL : Zorunlu olarak yayınlanan program..
REALİTY SHOW : Kurgusal gerçek..
EĞLENCE PROGRAMI : Televizyon gazinosu..

-----devam edecek------

23 Temmuz 2010 Cuma

BURÇLARA GÖRE SEYREDİLECEK PROGRAMLAR



KOÇ : Sevgili koç, bu ayın ilk devresinde sana daha çok neşeli , eğlenceli bir izlence görünüyor.. Bunun için ayın 3 ile 15 arasında daha çok komedi dizilerine yönelebilirsin. Yahşi cazibe ve chuck sana uygun. Bu senin stressini azaltacaktır. Ayrıca koçlar bu ay içinde yaşayacakları değişik heyecanlar ve aşklar için ağustos ayının son evresinde daha çok hafta sonları yayınlanan duygusal filmler kuşağına göz atabilirler..
BOĞA : Boğalar bu ay Merkür gezegeninin etkisinden kalacağından en uygun televizyon programı olarak bilim-kurgu dizileri ön plana çıkıyor. Flashforward ve Doktor who bu ay boğaların vazgeçilmezi olacak… Ağustos ayının ortalarına doğru ise iş ve aşk dünyasında ki hareketlenmeler siz sevgili boğaları daha çok yarışma ve eğlence programlarına yönlendirecek…
İKİZLER : Sevgili ikizler bu ay biraz kararsızlık çekecekler. Ve dizi mi seyretsem yoksa belgesel kuşağına mı baksam diye iki arada kalacaklar. Ama ayın ikinci evresinde kararlılık göstererek daha çok haber programları ile ilgilenecekler.. Bunun için önerilen programlar ise ana haber, öğle kuşağı ve gece haberleri olacak…
YENGEÇ : Duygusal olan sevgili yengeçler bu ay da kavak yelleri ile hüzünlenecek. Ağustos ayının ortalarında Plüton’un da etkisi ile daha da duygusal bir evreye girecek olan sevgili yengeçler. İzdivaç programlarına katılan konukları izleyerek duygu yoğunluğu yaşamaya devam edecekler..
ASLAN : Sevgili aslanlar yapıları gereği. Bu ay da hareket ve heyecan dolu programlara yönelecekler. Ağustos ayının son evresine kadar sakin bir dönem geçirecek olan aslanlar daha çok Arka sokaklar ve disco kralı izleyecekler… İş hayatında son dönemde bir hareketlilik olacak ve kararsızlıklarını atacaklar.
BAŞAK : Bu ay başak burcu çok fazla titiz davranacak ve bir programı izlemeden önce her programın özetini okuyacak.. Başaklar için en çok tercih edilen program ise Yemekteyiz programı olacak… Ayın son evresine kadar başaklar titizliklerini sürdürecekler.
TERAZİ : Sevgili terazi bu ay denge sorunu yaşayacak. Gel- git’ler içinde program seçiminde zorlanacaklardır. Sevgili teraziler için bu ay en uygun programlar. Çarkıfelek,Sahil günlüğü, ve tadı damağımda olacak.. Hayırlı seyirler sevgili terazi…
AKREP : Bu ay akrepler için sıkıcı bir o kadar da merak dolu olacak.. Venüs bu ay akreplere biraz etki edecek. Biliyorsunuz Venüs güzellik demek. İşte akrepler bu ay en güzel bulduğu programları izleyecek..Akrepler için önerilen programlar, Selena, Kayıp prenses ve Bez bebek (hepsi tekrar ama olsun)
YAY : Sevgili yaylar ağustos ayında da yine enerji dolu ve neşeli olacaklar. Televizyon izleme zamanları daha çok magazine denk gelecek. Bu yüzden sevgili yay’lar daha çok Harika Pazar, mega magazin ve bizden kaçmaz ile dolu olacaklar.. Aşk ve iş hayatı ayın son evresine kadar sakin görünüyor…
OĞLAK : Sevgili oğlak, yine sıkıntılı bir döneme giriyor. İş ve aşk hayatında ki belirsizlikler can sıkacak ama Evcilik oyunu, dört düğün bir balayı gibi programlar sevgili oğlakların sıkıntısını alacak türden yapımlar olacak…Merak etme sevgili oğlak ay sonuna doğru istediğin gibi olacak…
KOVA : Kovalar bu ay kendilerini her zamankinden daha genç ve enerjik hissedecekler. Ağustos ayının her iki evresinde de bu canlı halleri izledikleri programlara yansıyacak. Bundan dolayı sevgili kovalar Fear factor, sporda bugün ve pasaparola ile enerjilerine enerji katacaklar…
BALIK : Duygusal balık ise tam anlamıyla ocak ayının tüm evresinde kendisini televizyon karşısına bağlayacak. Aşkta yaşadığı mutsuzluğu televizyon karşısında atacak, bunun içinde program seçimi yapmadan elinde ki uzaktan kumanda ile her şeyi seyredecek…

22 Temmuz 2010 Perşembe


BLOG'A GİRİŞ YAZISI....(hayırlısı)


Efendim herkese sağlıklı, mutlu ve bol kazançlı günler, haftalar,aylar diliyorum ve şöyle bir genel bakış açısıyla konumuza kimseyi rahatsız etmeden direkt bir geçiş yapıyorum..

Bendeniz, toplumsal bir konu olan televizyon dünyasından haberlerle ilgili açığı kapatmak için bu güzel yerde bulunmaktayım…Bir televizyon manyaaa olarak bunu zaten benden iyi kimse yapamazdı… Evet, buradan sizlere ilkeli ve dürüst yayıncılık gereğinin yerine getirilmesini ilke edinmiş biri olarak tahlil, tahmin ve sonuçları aktarmakla mükellefim. Televizyon dünyası ile ilgili ne ararsanız bu sayfada bulacaksınız..Biraz ondan, biraz bundan, biraz tatlı, biraz tuzlu, neşeli eğlenceli her şey bu sayfada yerini alacak…Özetle yayın akışımız yakışıklı olacak, şık olacak…

NOT : Rating ölçüm aletimiz olmadığından göndereceğiniz mailler dikkate alınacaktır..

TELEVİZYON SEYREDİLECEK YERLER- MEKANLAR

Pek güzel televizyon insanları, bu ay sizlere yılların deneyimi ile nasıl ve nerede en iyi televizyon seyredilir onu anlatacağım… Birinci olarak en iyi mekanların öncelikle hangi tür program seyrettiğinizle ilgili olduğudur… Mesela sürekli takip ettiğiniz bir diziyi izleyeceksiniz. İşte bunun için en iyi yer… Televizyonu tam karşı açıdan görebilen ve genel ortopedik bir yapıya uygun olan üçlü koltuğu öneriyorum. Koltuğun geniş olmasının tercih sebebi ise, süresi uzun olan güzide diziyi tam konsantrasyon ile izlemek içindir. Reklam aralarında açı değiştirmek için bize en uygun ortamı sağlar. Biliyorsunuz hareketsiz durmanın sağlık açısından vücudumuza zararları var, bu yüzden açı değiştirmek gereklidir..

Mesela heyecanı bol bir yarışma izleyeceğiz, işte bunun için tek tercih yeri çalışma odasıdır.. Niçin çalışma odası peki?..Bilmiyorum, ben orada rahat izliyorum ondan olabilir…

Diyelim maç izleyeceğiz.. İşte bunun için en iyi mekan.. Salim usta çay salonu… Çünkü neden heyecan, adrenalin, tutku, sevgi hepsi bir arada.. Ve tabi birlikte seyredeceğimiz aynı tutkuda olan arkadaşlar…Unutmayın her gol atımında bulunduğunuz yerden hareketlenecek ve yanınızda ki arkadaşınıza sarılacaksınız. Bu izlediğiniz maçı daha da keyifli hale getirecek. 10 üzerinden on maç izlemek için en iyi yer. Salim usta çay salonu…

Çok heyecanlı bir film yayınlanıyor ve siz daha yemeğinizi yemediniz. Burada öncelik ne yediğiniz ile ilgili. Yani ekmek arası bir şey hazırladıysanız, yeriniz televizyonun karşısındaki tekli koltuktur. Yok bir sofra kuruluyorsa o zaman televizyon kurulan sofraya tam karşı açıya gelecek şekilde yerleştirilmelidir.. Ama benim bu konuda tek tavsiyem, heyecanlı filmlerde mutlaka ekmek arası ya dürüm gibi bir şeyler yemenizdir. Yoksa, her yemeğe eğildiğinizde o heyecanlı sahneleri kaçırıyorsunuz..

Ve bu ay son olarak şov programlarını nerede izleyeceğinizle ilgili önerimi sunuyorum. Bunun için en ideal yer bir mağaza vitrini. Evet, yanlış duymadınız mağaza vitrini.. Böylece ayakta kalarak o programa kendinizi kaptırıyor ve eğlencenize eğlence katıyorsunuz. Ben denedim çok güzel oluyor…

BU AY YAYINA GİRECEK DİZİ YA DA PROGRAMLARA İSİM ÖNERİLERİ:

Haber Programı : Ne oluyor da nasıl oluyor?

Komedi dizisi : Şaşkoloz kuzenler

Drama : Aşkı serbest bırak / Hepimizin ailesi

Şov programı : Al takke ver külah

Sabah Programı : Ne ararsan var.

Magazin Programı : Kameraya bakar mısınız lütfen?

Spor Programı : Top çizgiyi aştı.

Çocuk dizisi : Sihirli hızlı kaplumbağam.

Gençlik Dizisi : Neşeli gençleriz biz.

Yarışma Programı : İstediğin ödül olsun…

HABER KÖŞESİ :

**Geçen ay en çok rating alan reklam arasında akses kızı birinci çıktı….

** Yeni bir digital platform daha geliyor.. Digirtak adlı bu yeni platforma üye olanlar çok az üyelik ücreti ödeyerek aldıkları recevier ile mahalle takımlarının tüm maçlarını artık evlerinden rahatlıkla izleyebilecekler…

*** Önümüzde ki ayıda kapsayan yeni yayın döneminde tam olarak 45 dizi daha yayın hayatına başlıyor. Bu yeni başlayacak dizilerin özelliği ise hemen hepsinin bir bölümlük dizi olması…

*** RTÜK artık bir şeye karışmayacağını açıkladı. Açıklama metninde “Bundan sonra herkes kendi göbeğini kendi kessin, bizim daha başka işlerimiz var. Yeni bir kanal kuruyoruz” dediği öğrenildi.

***Televizyon dünyasında bir ilk, Yalancı dizi projesi… Çekimi önümüzdeki aylarda başlayacak olan Yalancı Dizi projesinde anlatılan tüm hikaye tamamen yalanlar üzerine kurulu olacakmış..İçinde tek bir doğru olmayacağı açıklanan dizinin jeneriğinde tamamen yalan ibaresi yer alacakmış…

*** Aynı anda iki dizide birden oynama yasağı geliyor. Seyircinin kafası karıştığı için böyle bir yönteme başvuran yapımcıların açıklamasına göre, yeni başlayacak dizilerde aynı oyuncuyu artık tek bir dizide görebileceğiz..Bu yasaklamada bölüm oyuncuları yer almıyormuş…

***Tek tip logo uygulamasına geçilecek. Tüm televizyon kanallarının logoları ekranın değişik yerlerinde olmasından duyulan rahatsızlık böyle bir uygulamayı gündeme getiriyor. Bundan sonra kanalların logoları ekranın sol üst köşesinde yer alacak.

bişi dicekseniz buraya da yazabilirsiniz......televizyonmanya@gmail.com